26 Kasım 2014

Yaşasın tatlı patates!

Bugün size sonunda tatlı patates bulmuş birinin mutluluğuyla yazıyorum. Eh bunun şerefine bir tarif yazmak şart oldu. Bu tarif Her Güne Bir Yemek'in yeni baskısından. 22 Nisan tarihli sayfayı açarsanız (tabii sizde bu kitabım varsa, yoksa hâlâ satın alabilirsiniz. Kendinize veya sevdiklerinize yeni yıl hediyesi olarak almanız beni çok mutlu eder.)  Tatlı patates sıklıkla soframıza gelen patatesle akraba değil. Yaprakları da yenebilen bir bitkinin kök yumruları. Pek sevdiğim tatlı patates neden bizde de yaygın olarak yetiştirilmiyor diye dertlenir dururdum. Oysa Adana, Hatay gibi illerimizde yetiştiğini ve yaygınlaştırma çalışmaları yapıldığını biliyordum. Dün sevgili Özlem'le (Yetiş) yazışırken bugün tatlı patates aldım dedi. Gözlerim parladı o an inanır mısınız? Meğer artık Migros marketlerinde satılıyormuş, hem de kilosu 4 tl. Bugün hemen gidip aldım. Bu tarifi yapmadım ancak elimde bu tarif olduğu için ve çok lezzetli olduğuna emin olduğum için size bu tarifi aktarıyorum. Özellikle çocukların bayıldığı tatlı patatesin püresi olur, çorbası olur, türlülere eklenebilir, kızartılabilir, fırınlanabilir, bu tarifte olduğu gibi pancake yapımında kullanılabilir. Mutlaka deneyin derim. Afiyet olsun.

Tatlı Patatesli Tava Keki (Pancake)

1 haşlanmış tatlı patates (200 gram civarında)
1 su bardağı tam un
1 su bardağı süt
2 yumurta (sarısıyla akı ayrılacak)
1 çorba kaşığı bal
1 çay kaşığı karbonat
1 çay kaşığı tarçın
birer tutam muskat ve tuz
tavayı yağlamak için tereyağı
(12 porsiyon)


Patatesin kabuğunu soyup dilimleyin, çok az su ekleyerek haşlayın. Patates ezicisiyle püre haline getirin ve soğumaya bırakın. Yumurtaların aklarını ayrı bir kaba alın, sarılarını sütle çırpın. Bir başka kapta un, karbonat ve baharatı karıştırıp eleyerek yumurtalı karışımın üzerine ekleyin, pütürsüz hale gelene kadar çırpın. Patates püresi ve balı da ilave edip karıştırın. Yumurta aklarını bir tutam tuzla kar haline gelene kadar çırpın. Tavanızı ufacık bir parça tereyağıyla yağlayın ve yumurta aklarını köpükleri sönmeden yedirdiğiniz patatesli karışımdan bir kaşık alıp tavaya dökün. Tavanızın büyüklüğüne göre aynı anda 5-6 tane tava keki pişirebilirsiniz. Ateş çok harlı olmasın, çok kısık da olmasın. Keklerin altı piştiğinde üzerinde kabarcıklar oluşur. Kabarcıklanmış olanları spatulayla dikkatlice çevirin. Kekçiklerin altın rengi olmaları yeterli. Daha az veya daha çok pişmesin. Az olursa içi çiğ kalır, çok olursa yanar. Malzemenin tamamını bu şekilde pişirin ve soğutmadan servis edin.

14 Kasım 2014

Enerjimizi neye harcasak?


Sevgili çaydanlığım ve ben size pırıl pırıl bir gün dileriz. Çaydanlığım diyor ki: "Enerjimizi, düşüncelerimizi neye yöneltirsek onu çoğaltırız. Neden savaşı, öfkeyi, nefreti çoğaltalım ki? Bol bol bitki çayı için, içinizi arındırın. içiniz arındıkça dışınız da güzelleşsin, kendinizi iyi hissedin ve çevrenize olumlu bir enerji yayın." Çaydanlığım pek bilgedir. Japon bilgeliği. :) 
Bu ara yeni bitki çayı karışımları yaratıyorum. Her sabah kahvaltıdan sonra içime bir bakıyorum bugün neye ihtiyacım var diye. Biraz boğazım mı karıncalanıyor sanki? Öyle gibi geldi, öyleyse zencefile devam. (Bugünlerde yarattığım her karışıma zencefil koyuyorum. İçim öyle istiyor!) Sabah sıktığım portakalın kabuğu duruyor. (Sabahları yogadan sonra bir büyük bardak suya bir portakal ve yarım limonun suyunu sıkıp içiyorum. Detoks önerilerinden biri bu da. Detokstayım da söylemesi ayıp.) Yarısını doğrayayım, içine bir parmak kalınlığında kestiğim taze zencefili dilimleyeyim. İçimden iki tane de karanfil eklemek geldi. Tamam ekleyelim. Dağ çayı almıştım. Bilirsiniz belki, adaçayının akrabasıdır. İçine bir kaç dal attım. Yapraklı çayların çok uzun demlenmesi gerekmiyor ama kökler demlenme istiyor. Dolayısıyla yaprakları bir süre bekletip çıkardım. Ben artık bitki çaylarını çok sıcak içmiyorum. Biraz ılınsın, güzelce demlensin, zencefilin tadı geçsin istedim. Artık içebilirim. Hepimize arınmış, temizlenmiş, pırıl pırıl sevgilerle dolu bir gün olsun. Ne olur dikkatinizi de ilginizi de olabildiğince iyiye, güzele, sevgiye verin. Olumsuza ilgi gösterdikçe enerjisini büyütür, çoğaltırsınız diyor bilgeler. Niye çoğaltalım ki kötülükleri? Kötüye harcadığınız enerjiyi iyiyi çoğaltmaya harcayın dostlar. Harcayalım yani. Bitki çaylarını da unutmayalım.